HATMECİKLE YUSUFCUK

DERLEME YERİ:TAVAS-ÇAĞIRGAN

ANLATAN:RAZİYE EKMEKSİZOĞLU,1948


HATMECİKLE YUSUFCUK

Bir varmış bir yokmuş.Eskiden Hatmecikle Yusufcuk varmış.Üvey anneleri varmış.Anneleri ölmüş.Üvey anneleri,illa ''bu çocukları at adam,bu çocukları at'' dermiş.Adam,''Kadın,ben bu çocukları nere atem?''.''At da nere atarsan at.''Almış bir gün baba,Hatmecik'le Yusufçuğa dağlara götürmüş...''Yavrularım siz şuracıkta oturun.Ben odun edeyim'' demiş. Çocukları oturtmuş bir ağacın dibine.Ağacın başına da bir kabak asmış.''Kabak tın dedikçe,babam bir odun kesti,tın dedikçe babam iki odun kestiderken, çoğaldığı zaman gelirin ben.'' demiş.Akşam olmuş,gelecek(vakit) olmuş,kurtla ulumuş,köpekle ulumuşçocukla ağlamış,babası gelmemiş. ''Tın tın gabacık,bizi aldatan babacık,nerdesin?'' diye ağlamışla. Garanlık çökünce dağlardan, daşlardan,dağlarıy arasından duman tütme durmuş. ''Gardeşim Yusufcuk,Hatmecik nere gidelim?Hadi gidelim.Duman tüten yere mi gidelim? Duman tüten yere gitsek duman gözümüzü boğa.''demiş. ''Horoz öten yere gidelim desek,horoz kafamıza dike'' demiş. Olsuy. Hadi duman tüten yere gidelim. Belki bir şey pişiriyollardır'' demiş. Varıvara vamışla bir dev kadının mağarasına. ''Misafir alır mısınız?'', ''alırım yavrım,alırın,geçin geçin,ben sizi arıyodum''demiş. Bi ağzı yerde,bi ağzı gökte bir dev kadını çıkmış mağaradan.Onları almış.Onun da bir Hatmece varmış. ''Kızım'' demiş. ''Bunları yatır.Sabahleyin kalkınca kaynar su et.Bunları yıkanın'' de. ''Haşla,çırçıplak et.Gelince yiyen.Ben dağlara,ovalara kemik toplamaya gidiyon'' demiş. Bunu,öbür kız duymuş.Onun gızını kaynatmış,dökmüş suya. Öncü sen yıkan,ardından ben yıkanen'' demiş. ''Annem daha bene, bure geliken yıkadı'' demiş. Yusufcun kardeşi Dev kadının gızını haşlamışla,asmışla gapıya.İki gardeş gaçmışla. Ha gaça,ha gaça. ''Fatma gardeşim dikenleden nasıl geçtin?'' ''Ayaklarıma ,dikenlere batıra batıra geçtim'' ''Buzladan nasıl geçtin?'' demiş. ''Buzladan kaydıra kaydıra geçtim'' demiş. Bi çayıra rastlamışla. Çayırda,düşkün mü düşkün bir uyuz at yayılıyomuş,otleyomuş. ''Ah at,yah at,sen bizi biraz uzaklara götürsen nolusun'' demiş. O da demiş ''siz de benim bu sırtımde kurtladan kurtarirseniz'' demiş. ''Bak sırtlarım hep yara,gurt içinde, sizleri götüremem'' demiş. ''İyi, olsun.Belki bi yerlede çayla bulusek,senin gurtlarını yıkarız'' demiş. Uyuz atı çekmişle,binmişle.Gide,gide,gide önlerine bi çay gelmiş. O çaya varınca, geçecekler ya orda da bir ihtiyar gadın oturuyomuş. ''Nene, nene,nenecik,nenecik, sen bizi buradan geçirir misin?'' demiş. O demiş ''Ben başımdaki bitlerimi öldürürseniz ölü geçiririm,sizi'' demiş. ''Tamam,ninecim tamam.Biz senin bitlerini öldürürüz,bakarız kafana.Sen bizi buradan geçir.'' ''Tamam,hindi oturun. Çayın başını bekleyin. Nur gibi parlayan su gelcek'' demiş. ''Bu gelince, ben üç kere dizime hurarın'' demiş. O at da, çocuklara öyle, şıngır şıngır altınlara boğularak çıkmışla ordan. Her tarafları parlamış. Gocu garıya teşekkür etmişle, gitmişle. Gide gide köylerine bulmuşla. Evde çapkın mı çapkın bir bitli horoz varmış. Millet arkasından koşuşmuşla.Fatmacenen Yusufçuk altınlara boğulmuş geliyolla. ''Bunları dağlara attığdı babası'' deye. Horoz ''gıgıkgıık,Hatmeşle Yusufcuk geliyo,çık da bak'' demiş. Seni kör olasının horozu sene,dokuz bağ arkasına atıldı geldi onla. Nerden gelcek?'' demiş,üvey anası. Horaz ''gıgıkgıık'' demiş. ''İnanmazsen çık da bak'' demiş. ''Hatmeş bıllam geliyo'' demiş. Bi da tekrarlamış. Çıkmışmış üveyanneleri, atla çocukla, altın içinde parlep gelirmiş. ''Aman yavrularım,gızım güzelim, nerlere oturtturen size.Durun halıla,yollukla,şalle yazen altlarınıza'' demiş. ''Yok yok, biz yerdi de otururuz'' demişle. Bunları atmıdan eveli hayvan damında yatırırmış. ''Yok yavrım, ben sizi döşeli yerlere yatırırım. Aman gızım oğlum,siz bu altınları nerden buldunuz, nerden ettiniz?'' demiş. ''Eee sen de gızını attırgel. Gız bi çaydan geçcek. O çayda bu altınları bi gocu garı, dua ediyo ordan oluyo'' demişle. Garı kendi gızını gızını attırıp geliyo. Dağladan dolaşıp geliyo,gocugarının yanına.'' Nene,nene beni buradan geçir'' deyo. ''Tamam gızım,başımın bitini bakıverirsen öyle geçiriri'' diyo. O da ''aman ben kimsenin başının bitini mitini aklımam'' diyo. ''İyi öylesen otur,otur şure. Simsiyah bi su gelecek.Gelince ben elimi dizime üç kere vururun.O zaman o çaya dal'' deyo. Gız dalıyo. Bi duda yerde,bi duda gökte,böle her yanı kötü kötü şeyle sallanmış, böle zambur zumbak çıkmış gelmiş. Gelmiş eve. Horaz ''gıgıkgık Hatmeş bıllam geggeli.Çık dı bak.Bi duda yerde, bi duda gökte geggeli'' demiş. ''Elin gızı altınlarınnan geliyo. Benim gızım niye öle gelecek'' demiş. ''Senin somatını keseriz horaz'' demiş. ''Çık bak'' demiş. Çıkmış bakmış öyle. ''Aman adam, nişliyelim,nerelere goyalım, nerelere goyalım''. O her yanındaki şeylere kesmişle gini çıkmış. Kesmişle gini çıkmış. En son,gızını kesip gömmüşle,kurtulmuşla.  



Kaynak: DR.MUSTAFA ARSLANDENİZLİ YÖRESİNDEN DERLENMİŞ MASALLAR İNCELEMEMETİNLER KİTABI
Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 2  kişi beğendi